İçindekiler tablosu
Değerli Veliler, siz saygıdeğer öğrenciler bu yazımda size biraz gelecekten bahsedeceğim. Yazımı okuduktan sonra hayatınızda yeni bir sayfa açacağınızı umuyorum.
Doğanın bir dengesi olduğundan bahsedebiliriz. İnsanlar, hayvanlar, ağaçlar kısacası canlı olan bir birey doğar, büyür, yaşar ve hayata veda eder. Kimse sonsuza kadar yaşamış değil böyle bir örnek yok hem de bilime, doğaya her şeye aykırı. Toplumdaki çarkın sürekli dönmesi için insan gücüne ihtiyaç vardır. Her iş kolundan bireyler çalışmalıdır ki üretim olsun, insanlar üretsin karşılığında ise hayatlarını devam ettirebilsinler. Bir toplumun devamı için mühendise, öğretmene, doktora, hakime , savcıya, berbere, çiftçiye ve daha sayamadığım mesleğe ihtiyacı vardır. Bu mesleklere yönelim kişinin ilgisi doğrultusunda olabildiği gibi zorlama ve hayat şartları da insanları belirli meslekleri yapmaya itebilir.
Meslekleri birbirinden ayırt ederken iyi ve kötü olarak mı ayırt edeceğiz ?
Alın teri ile kazanılan her para helaldir. Hiç bir meslek kötü değildir. Meslekler arasında farklar bulunmaktadır. Bu farklar beden gücü, sosyal hayata ayrılan zaman ve ekonomik olarak sıralayabiliriz. Okumak, çalışmak ve kendini geliştirmenin farkı burada açığa çıkmaktadır. Bazı mesleklere küçük yaştan yönlendirilen ve çıraklık okulu ve meslek lisesi ile birlikte yönlendirilirken bazı meslekler ise ülkedeki her yaş seviyesinden 1-2 milyon öğrencinin katılımıyla yapılan sınavlarla yönlendirilmektedir.
Her mesleğin çalışma saatleri aynı mıdır ?
Mesleklerin çalışma saatleri birbirinden farklıdır. Bazı meslekler haftanın 7 günü boyunca sabah 8 akşam 11 arası çalışma gerektirebilir. Bu tarz bir meslekte çalışan bir insan için sosyal hayatına ayıracak zamanı olabileceğini söylememiz doğru olmaz. Bazı meslekler hafta içi belirli saatlerde çalışırlar ve hafta sonları o meslekte çalışan insanlar için tatildir. Ailesiyle ve arkadaşlarıyla vakit geçirip kendisini de geliştirebilir. Ruhsal olarak daha rahattır. Kaygıları azdır. Nispeten Haftanın 7 günü çalışan insana göre daha mutlu olma ihtimali yüksektir.
Peki ilkokul 1. sınıftan beri aileler ve çevre neden herkes oku oku diretiyor hiç düşündünüz mü ?
Size oku oku diyen insanlar, aileniz olur , akrabalarınız olur çevrenizde bir çok kişi olabilir. Bu kadar insan sizce yanılıyor mudur ? Bence yanılmıyorlar. Okumak çok farklı bir şey. Okul hayatın bire bir kendisidir. Okul ortamında öğrenebileceğiniz bir çok şey vardır. En önemlisi sosyal bir ortamdır. Hem sınıf arkadaşlarınız hem okulda gördüğünüz arkadaşlarınızdan bir çok sosyal öğrenme yaşıyorsunuz. İnsanları tanıyıp neler yaptıklarına tanık oluyorsunuz. Belki de en güzeli kalıcı dostluklar kuruyorsunuz.
Size oku oku diyenler, belki kaliteli bir yaşama ulaşmanız için bir yol göstermeye çalışıyor olabilir ama okulun gözardı edilen en önemli özelliği sizin kişisel gelişiminize, insanlar ile iletişimize ve bir çok özelliğinizin şekillenmesine yol açıyor. Okullarımızı bu yüzden dolayı sevip sahiplenelim. Okuldan hiç bir zaman kopmayalım. Oturduğumuz sıraların hakkını verelim. Her zaman o sıralara oturamayacaksınız 🙂
Şuan o sıralara oturuyorken değerini bilelim, ona göre davranalım.
Belki de yukarı da yazan başlık sizin iç sesiniz. Yalnızken bunu düşündünüz. Kimse sizi dinlemedi değil mi kendinizi anlatmakta zorlandınız. Herkes senin ders çalışmadığın için başaramadığını düşünüyor kimse sana hak vermiyor. Bunları diyorsan gel biraz konuşalım. Seni ben anlıyorum, sana yardımcı olabilirim.
Öncelikle sana şunu anlatabilirim. Bütün insanlar birbirinden farklıdır. Herkesin farklı özellikleri vardır. İnsanların zekası da birbirinden farklı olmakla birlikte bilinen bir den fazla zeka türü vardır. Bunlar
Matematiksel Zekâ, Doğasal Zekâ, İçsel Zekâ, Sözel Zekâ, Müziksel Zekâ, Sosyal Zekâ, Uzamsal Zekâ, Kinestetik Zekâ olarak sıralayabiliriz. Burada 8 tane zekâ saydım. Bunlardan bir veya bir kaçına sahip olabilirsin. İlla okula gidiyorsun diye Matematiksel, sözel, uzamsal zekaya sahip olabileceksin anlamına gelmiyor. Her zeka türünün yapabileceği farklı etkinlikler var öncelikli olarak kendini tanıman gerekmektedir. Kendini tanımak için okul rehber öğretmeninizden yardım alabilirsin. Okul rehber öğretmeniniz size en iyi rehberliği yapacaktır. Kendinizi tanıdıktan sonra ilgileriniz ve yeteneklerinizi keşfedip, bu yönde kendinizi geliştirmeye çalışmalısınız. Çünkü hayat bir süreç, üretmeden yaşamak gerçekten zor.
Başarısızlıklar karşısında asla pes etmemen gerekir. Öğrenim hayatın boyunca bir çok zorlu engelle karşılaşırsın. Bazı dönemlerin çok zor geçer, bazen de mutlu olursun ama bunun sürekli sürme ihtimali çok zayıftır. Mutlu olduğunda çok fazla rehavete, umutsuz olduğunda ise çok fazla karamsarlığa kapılmaman gerekmektedir.
Bu paragrafı okuduktan sonra bence bir duraksa ben neredeyim diye bir düşün.
Kendini keşfettiğinden emin misin ? Nelerden hoşlanıyorsun ? İlgi ve Yeteneklerin neler ?
Belki çok iyi bir görsel zekaya sahipsin çok iyi resim çizebiliyorsun, belki de çok iyi bir sporcu olmak için bedensel özelliklerin tam uygun belki de elektronik ve tamir konularına merakın var. Kendini keşfetmeye başlarsan eğer içsel olarak yapmak istediğin mesleği yaptığın zaman mesleki doyum olarak yani ruhsal olarak kendini sürekli mutlu hissedeceksin. Sırf başkası istedi diye bir mesleğe yönelme. Fakat kendinden büyüklerin de sözlerini dinlemekten, onları anlamaktan ve dediklerini sorgulamayı da asla ihmal etme. Bütün durumları kendi zihninden süzgeçten geçirdikten sonra sakin bir şekilde kararını ver. En doğru kararı vereceğinden hiç şüphem yok. Bu paragrafı bağlayacak olursam.
Bilim insanlarının İnsan beyni ve zekâ üzerine yaptıkları araştırmalar ışık tutuyor ki, Zekâ durağan değil geliştirilebilen bir mekanizmadır. Bilim insanlarının yaptığı çalışmalardan bir başka ve en önemlisi belki de , zekâ gelişiminin çok büyük miktarda çocukluk döneminde gerçekleştiği söyleniyor.
Biz öğretmenler, sizleri zihinsel becerilerinize göre ayırıp, en uygun mesleğe yönlendirmek için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.
Dikkat ettiyseniz yazımızda birden farklı konulara değindik. Yazımızda değindiğimiz noktalar hayatın bir süreç olduğunu insanların yerlerini geriden gelen gençlere emanet edeceğini, mesleklerin yaşam şartlarına etkisini, insanların bizden beklediklerini, başarısız oluyorsak bunun başka bir sebebi olacağını en önemlisi kendinizi tanımanız gerektiğinden bahsettik. Bu sene sınava gireceksiniz veya bir sonraki sene de sınav stresi yaşayacaksanız bu yazımdan kendinize teker teker dersler çıkarmanız gerekmekte.
Bu yazıdan çıkaracağın dersler ;
1- Kendini tanıdın mı ? İlgi yeteneklerin neler ?
2-İleri de hangi mesleği yapmayı istersin ? Hangi mesleği yaparken bıkmadan usanmadan çalışabilirsin ?
3- Hayatın bazı zamanlarında farklı ruh halinde olabileceğini bunların hepsinin üstesinden nasıl geleceğini ?
4- Okulun ders ve eğitim yanı sıra hayatın ta kendisi olduğunu kendini kişisel olarak geliştirebileceğin en önemli sosyal ortam olduğunu
5- Oturduğun sıralara her zaman oturamayacağını, şuan oturuyorken bunun kıymetini bilmesini
6- Ailenin ve çevrenin sizden beklenti içinde olmalarının normal olduğunu, onların bu beklentilerini dinlemeni kendi süzgecinden geçirmeni ona göre bir karar vermen gerektiği
7- Meslek ayrımı yapmamayı , fakat mesleklerin farklı yaşam koşullarına sahip olduklarını daha saymakla bitiremeyeceğim dersler çıkarmamız gerekmektedir.
Sizler ülkenin geleceğisiniz bizler sizlere devredeceğiz ülkemizin geleceğini. Devraldağınız bu mirası en iyi yerlere taşımak için elinizden gelen her şeyi en iyisi ile yapmalısınız. Ülkemizin; doktora, öğretmene, hakime , savcıya, mühendise, berbere, sanayi ustasına, elektrikçiye, sucuya, futbolcuya, sanatçıya, ressama, müzisyene daha saymakla bitiremeyeceğim bir çok mesleğe ihtiyaç vardır.
İyi ve kaliteli bir yaşam sürmek için meslek seçiminiz çok önemlidir. Yapmak istediğiniz her meslekte mutlu olursunuz.
Eğer yönelmek istediğiniz meslek sınavla alıyorsa bunu ciddiye almalı çok çalışmalısınız. Çalışmadan bir şey beklemek çok doğru bir davranış değil. Zeka geliştirilebilir ve var olan potansiyel ortaya çıkarılabilir bir öğedir.
Sözün özü sınavlar geleceğe açılan kapı olabilir, olmaya da bilir. Bu tamamen sizin yapmak istediğiniz mesleğe ilgi ve yeteneklerinize bağlıdır. Eğer sınavlara hazırlanmak istiyorsanız planlı programlı çalışmalı, çok istemeli en önemlisi inanmalısınız. Başarısızlık gibi durumlarla karşılaştığınız da ise asla pes etmemeli inatla üstüne gitmelisiniz.
Yazıyı beğendiyseniz. Alt tarafa yorum yapabilir. Sosyal medya hesaplarınızdan paylaşabilirsiniz. Daha çok öğrenciye ulaşmak umuduyla.
Hata!
Yorumunuz Çok Kısa, Yorum yapabilmek için en az En az 10 karakter gerekli