• Ana Sayfa
  • 7.Sınıf
  • İnsanın hücrelerinde bulunan mitokondriler babasından değil annesinden gelmesinin sebebi nedir ?

İnsanın hücrelerinde bulunan mitokondriler babasından değil annesinden gelmesinin sebebi nedir ?

 İnsanın hücrelerinde bulunan mitokondriler babasından değil annesinden gelmesinin sebebi nedir ?
Okunuyor İnsanın hücrelerinde bulunan mitokondriler babasından değil annesinden gelmesinin sebebi nedir ?

İçindekiler tablosu

İnsanın hücrelerindeki mitokondrilerin anneden geldiği gerçeği, üreme sürecindeki biyolojik süreçlerden kaynaklanır. Bunun nedeni, sperm ve yumurta hücrelerinin döllenme esnasındaki farklı yapılarında yatar. İşte bu durumun başlıca nedenleri:

  1. Yumurta Hücresinin Boyutu ve Yapısı: Yumurta hücresi, sperm hücresine göre çok daha büyüktür ve daha fazla sitoplazmaya sahiptir. Sitoplazmanın içinde ise mitokondriler bulunur. Sperm hücresi ise döllenme sırasında yalnızca çekirdeğini yumurtaya ilettiği için mitokondrilerini aktarmaz. Bu durumda döllenmiş yumurtadaki tüm mitokondriler anneden gelir.
  2. Sperm Hücresinin Yapısı: Sperm hücresinin mitokondrileri, kuyruk kısmında yer alır ve sperm hareket ederken enerji sağlamakla görevlidir. Ancak sperm, yumurta hücresine girdiğinde sadece çekirdeği aktarılır, kuyruk kısmı ve içindeki mitokondriler yumurtaya geçmez.
  3. Mitokondriyal DNA: Mitokondriler kendi genetik materyallerine, yani mitokondriyal DNA’ya (mtDNA) sahiptir. Bu DNA, yalnızca anneden aktarılır. Çünkü döllenme sırasında babanın sperminden gelen mitokondriler, hücreye girmediği veya çok az miktarda geçtiği için genetik olarak baskın değildir.

Bu nedenle, insanlar mitokondriyal DNA’larını sadece annelerinden alırlar. Mitokondriyal DNA’nın bu şekilde sadece anneden gelmesi, soy takibi ve genetik araştırmalar için de önemlidir.

Hücredeki lizozomlara “intihar kesecikleri” de denilmektedir. Bunun nedenini nedir ?

Lizozomlara “intihar kesecikleri” denmesinin sebebi, hücre içindeki işlevleriyle ilgilidir. Lizozomlar, hücre içindeki eski, hasarlı veya gereksiz yapıların parçalanması ve sindirilmesi için kullanılan sindirim enzimlerini içeren organellerdir. Bu enzimler oldukça güçlüdür ve hücrenin kendi yapılarına zarar verebilirler. İşte bu nedenle lizozomlar “intihar kesecikleri” olarak adlandırılır. Bu tanımın arkasındaki ana nedenler şunlardır:

  1. Otofaji (Kendi Kendini Sindirme): Lizozomlar, hücrenin eskimiş veya hasar görmüş organellerini sindirerek hücreyi yeniler. Ancak bazen hücre ciddi şekilde hasar gördüğünde veya yaşlandığında, lizozomlar tüm hücrenin kendini yok etmesine neden olabilir. Bu süreç, “hücrenin kendi kendini sindirmesi” anlamına gelen otofaji olarak adlandırılır. Bu durumda, lizozomların içindeki enzimler hücre zarını parçalayarak hücrenin ölümüne yol açar.
  2. Hücreyi Korumak: Lizozomlar, hücre içindeki toksik maddeleri veya patojenleri parçalayarak hücreyi korurlar. Ancak bazen bu süreç aşırıya kaçabilir ve lizozomlar hücre için tehlikeli hale gelebilir. Enzimler serbest kaldığında, hücreyi yok ederek “intihar” sürecini başlatabilirler.

Bu nedenle, lizozomlar hem hücreyi koruyan hem de gerektiğinde hücrenin kendi ölümüne neden olabilen yapılar olarak “intihar kesecikleri” olarak tanımlanır.

İnsan hücrelerindeki sentrozomu annesinden (yumurtayla)
değil babasından (spermle) alır. Bunun nedenini nedir ?

İnsan hücrelerindeki sentrozomun babadan (spermle) geldiği bilgisi, üreme sürecindeki biyolojik işleyişten kaynaklanır. Sentrozom, hücre bölünmesi sırasında kromozomların düzenli dağılımını sağlayan, mikrotübül organize edici bir merkezdir. Bu durumun nedenlerini anlamak için şunları inceleyebiliriz:

  1. Spermin Sentrozomu Aktarması: Döllenme sırasında sperm hücresi, çekirdeğinin yanında bir sentrozom da taşır. Sperm yumurta hücresine girdiğinde, bu sentrozom döllenmiş yumurtanın bölünmesini başlatmak ve hücre bölünmesini yönetmek için kullanılır. Bu sentrozom, daha sonra döllenmiş zigotun tüm hücrelerinde kullanılır.
  2. Yumurtadaki Sentrozomun Yokluğu: Yumurta hücresinde aktif bir sentrozom bulunmaz. Bu nedenle, yumurta döllendiğinde hücre bölünmesinin başlaması için gerekli olan sentrozom, spermden gelir. Babadan gelen bu sentrozom, zigotun ilk hücre bölünmesini başlatır ve tüm hücre bölünmeleri için gerekli olan mikrotübülleri organize eder.
  3. Hücre Bölünmesi İçin Gerekli Yapı: Sentrozom, hücre bölünmesinde kritik bir görev üstlenir. Hücre bölünmesi sırasında kromozomların iki hücreye eşit şekilde dağıtılmasını sağlar. Eğer spermden gelen sentrozom olmasaydı, döllenmiş yumurtada hücre bölünmesi gerçekleşemezdi.

Bu yüzden insanlarda sentrozom, babadan (spermle) aktarılır ve hücre bölünmesi için gerekli organizasyonu sağlar.

Atmosferdeki oksijenin kaynağı, bitki hücrelerine özgü olan kloroplasttır. Bunun nedeni nedir ?

Kloroplastlar, bitki hücrelerinde fotosentez işlemini gerçekleştiren organellerdir ve fotosentez sırasında oksijen üretimi sağlanır. Bu sürecin nedenini ve nasıl işlediğini şu şekilde açıklayabiliriz:

  1. Fotosentez Süreci: Kloroplastlar, güneş enerjisini kullanarak su (H₂O) ve karbondioksiti (CO₂) şeker (glikoz) ve oksijene (O₂) dönüştürür. Bu süreçte enerji depolanırken yan ürün olarak oksijen atmosfere salınır.
  2. Kloroplastların Yapısı: Kloroplastlar, bitki hücrelerinde bulunan ve yeşil pigment klorofili içeren organellerdir. Klorofil, güneş ışığını emer ve bu enerjiyi fotosentez için kullanır. Bu da kloroplastların, fotosentez ve dolayısıyla oksijen üretimi için hayati önem taşıdığını gösterir.
  3. Atmosferdeki Oksijenin Kaynağı: Yeryüzündeki atmosferde bulunan oksijenin büyük bir kısmı bitkiler, algler ve bazı bakteriler tarafından gerçekleştirilen fotosentez süreciyle üretilir. Kloroplastlar, bu organizmalardaki oksijen üretiminin temel kaynağıdır. Bitkiler atmosferdeki oksijenin önemli bir kısmını sağlar ve bu oksijen canlıların solunumu için gereklidir.

Sonuç olarak, atmosferdeki oksijenin büyük kısmı kloroplastların gerçekleştirdiği fotosentezden gelir. Bu nedenle, “Atmosferdeki oksijenin kaynağı, bitki hücrelerine özgü olan kloroplasttır” demek doğru olur.

İnsanın üremesini sağlayan üreme hücrelerinde de vücudundaki diğer hücreler gibi yine 46 kromozom mu bulunur?

Hayır, insanın üreme hücrelerinde (sperm ve yumurta) diğer vücut hücrelerinde olduğu gibi 46 kromozom değil, 23 kromozom bulunur. Bunun nedeni, üreme hücrelerinin özel bir bölünme türü olan mayoz bölünme ile üretilmesidir. Bu süreci daha detaylı açıklayalım:

  1. Vücut Hücreleri (Somatik Hücreler): İnsanın normal vücut hücreleri diploit (2n) yapıya sahiptir, yani 46 kromozom (23 çift) içerir. Bu kromozomların yarısı anneden, diğer yarısı ise babadan gelir.
  2. Üreme Hücreleri (Gametreler): Sperm ve yumurta hücreleri haploit (n) yapıdadır ve sadece 23 kromozom içerir. Bunun nedeni, mayoz bölünme adı verilen özel bir hücre bölünmesi sürecinden geçmeleridir. Mayoz bölünme sırasında kromozom sayısı yarıya iner, böylece üreme hücreleri 23 kromozom taşır.
  3. Döllenme: Döllenme sırasında sperm ve yumurta birleşir. Spermin 23 kromozomu ile yumurtanın 23 kromozomu bir araya gelerek toplamda 46 kromozomlu bir zigot oluşur. Zigot, yeni bireyi oluşturacak ilk hücredir ve bu hücreden sonraki tüm hücreler normalde 46 kromozom taşır.
  4. Kromozom Sayısının Sabit Kalması: Eğer üreme hücreleri de 46 kromozom taşısaydı, döllenme sonucunda 92 kromozomlu bir zigot oluşurdu. Ancak mayoz bölünme sayesinde kromozom sayısı yarıya indirilir, böylece döllenme sonucunda oluşan zigot yine 46 kromozoma sahip olur.

Sonuç olarak, insanın üreme hücreleri 46 değil, 23 kromozom içerir. Bu, yeni bir birey meydana geldiğinde kromozom sayısının sabit kalmasını sağlar.

Yorum Yap

Giriş Yap
Yazı Ekle