İstanbul Sözleşmesi hakkında bilinmesi gerekenler

 İstanbul Sözleşmesi hakkında bilinmesi gerekenler
Okunuyor İstanbul Sözleşmesi hakkında bilinmesi gerekenler

İçindekiler tablosu

İstanbul Sözleşmesi nedir ?

Halk arasında “İstanbul Sözleşmesi” olarak bilinen bu sözleşmenin resmi resmi adı “kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye dair Avrupa konseyi sözleşmesidir. 11 Mayıs 2011 yılında İstanbul’da imzaya açıldığı için İstanbul Sözleşmesi de denmektedir. Türkiye bu sözleşmeyi imzalayan ilk ülkedir. Türkiye 11 Mayıs 2011 yılında sözleşmeyi imzalamış, 14 Mart 2012’de ise her partinin evet oyu ile onaylamıştır. Sözleşme 1 Ağustos 2014 yılında yürürlüğe girmiştir.
Temmuz 2020 itibariyle sözleşmeyi 46 ülke ve Avrupa Birliği imzalamış, imzalayan ülkelerin 32’sinde de onaylanmıştır.

İstanbul Sözleşmesinin amaçları nelerdir?

Sözleşmenin birinci maddesi bu soru ile ilgilidir. Sözleşmenin önemini anlamanız için sözleşme amaçlarını okumak sizin için faydalı olacaktır.
Birinci maddede yer alan amaçlar şunlardır:

Kadınları her türlü şiddete karşı korumak ve kadına karşı şiddeti ve aile içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak;

Kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmak ve kadınları güçlendirmek de dahil olmak üzere, kadınlarla erkekler arasında önemli ölçüde eşitliği yaygınlaştırmak;

Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin tüm mağdurlarının korunması ve bunlara yardım edilmesi için kapsamlı bir çerçeve, politika ve tedbirler tasarlamak;


Kadına karşı şiddeti ve aile içi şiddeti ortadan kaldırma amacıyla uluslararası işbirliğini yaygınlaştırmak;

Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin ortadan kaldırılması için bütüncül bir yaklaşımın benimsenmesi maksadıyla kuruluşların ve kolluk kuvvetleri birimlerinin birbiriyle etkili bir biçimde işbirliği yapmalarına destek ve yardım sağlamak.

Ayrıca sözleşme toplumdaki her insanın, özellikle biz erkeklerin ve erkek çocuklarının kadınlara karşı tutumlarını, vicdanlarını ve düşüncelerini değiştirmeyi de amaçlamaktadır.

İstanbul Sözleşmesinin kapsamı nelerdir?

İstanbul Sözleşmesi ekonomik şiddet ve ekonomik ızdırap dahil olmak üzere kadına dair her türlü şiddet İstanbul Sözleşmesi kapsamı alanındadır.

Sözleşmede yer alan aile içi şiddetten, aynı evde yaşıyor olsun olmasın mevcut eş,eski eş ya da partnerler arasında gerçekleşen her türlü şiddet anlaşılır. Yani aile olmayı evlilik birliği içinde bulunmayı ya da aynı evde yaşıyor olma zorunluluğu gerektirmez. Sözleşme, yalnızca Sözleşme’ye taraf devletlerin vatandaşı olan kadınlar için değil, hukuki durumu ne olursa olsun her kadın için uygulanır.

İstanbul Sözleşmesinin devamlılığını sağlamak için denetim mekanizması getirilmiştir. Taraf ülkelerin temsilcilerinden oluşan denetim komitesi yani asıl adı “GREVIO” olan bu birim sözleşmenin etkili bir şekilde uygulanmasını denetliyor.”GREVIO” adlı birim sözleşmenin uygulanmasını izleyecek, rapor hazırlayacak, taraf devletin rızası ile soruşturma yapacak ve gerekli gördüğü durumlarda ülkeyi ziyaret edebilecektir.

Sözleşmenin getirdiği yükümlülükler nelerdir ?

Sözleşme önleme, koruma ve destek, yargı ve bütüncül politikalar adıyla yükümlülükler getirmiştir.

Önleme ile ilgili yükümlülükler.

Taraflar kadınların daha aşağı düzeyde olduğu düşüncesine veya kadınların ve erkeklerin toplumsal olarak klişeleşmiş rollerine dayalı ön yargıların, törelerin, geleneklerin ve diğer uygulamaların kökünün kazınması amacıyla kadınların ve erkeklerin sosyal ve kültürel davranış kalıplarının değiştirilmesine yardımcı olacak tedbirleri alacaklardır.

Taraflar herhangi bir gerçek veya hükmi şahsiyetin bu Sözleşmenin kapsamında kalan her türlü şiddet eylemini önleyecek gerekli yasal ve diğer tedbirleri alacaklardır. Bu bölüm uyarınca alınan tüm tedbirlerle, belirli şartlar nedeniyle hassas konuma gelmiş insanların ihtiyaçları göz önüne alınacak ve karşılanmaya çalışılacak ve tüm tedbirlerin merkezinde mağdurların insan hakları yer alacaktır. Taraflar özellikle gençler ve erkekler olmak üzere, toplumun tüm bireylerinin bu Sözleşme kapsamındaki her türlü şiddet olayının önlenmesine aktif bir biçimde katkıda bulunmasını teşvik etmeye yönelik gerekli tedbirleri alacaktır.

Taraflar kültür, töre, din, gelenek veya sözde “namus” gibi kavramların bu sözleşme kapsamındaki herhangi bir şiddet eylemine gerekçe olarak kullanılmamasını temin edeceklerdir. Taraflar kadınların güçlendirilmesine yönelik program ve faaliyetlerin yaygınlaştırılması için gerekli tedbirleri alacaklardır

Koruma ve destek ile ilgili yükümlülükler

Taraflar tüm mağdurları daha başka şiddet eylemlerine karşı korumak için gerekli yasal ve diğer tedbirleri alacaklardır. Taraflar, iç hukukları uyarınca, bu Sözleşmenin 20 ve 22’nci maddelerinde belirtilen genel ve uzman destek hizmetlerine sevk de dahil olmak üzere, mağdurları ve tanıkları bu sözleşmenin kapsadığı her türlü şiddet eylemine karşı korur ve desteklerken. Yargı birimleri, savcılar, kolluk kuvvetleri, yerel ve bölgesel yönetimler dahil, ilgili tüm devlet kurumlarının yanı sıra, sivil toplum kuruluşları, ilgili diğer kurum ve kuruluşlarla etkili bir işbirliği için uygun mekanizmaların mevcudiyetini temin etmek üzere, gerekli yasal ve diğer tedbirleri alacaklardır.

Taraflar bu bölüm uyarınca alınan tedbirlerin:


– Kadınlara karşı şiddetin ve aile içi şiddetin toplumsal cinsiyet boyutlu bir anlayışa dayalı olmasını ve mağdurun insan haklarına ve emniyetine odaklanmasını.
– Mağdurlar, mağduriyete neden olanlar ve çocuklar arasındaki ilişkileri ve bu unsurların daha geniş toplumsal ortamını da göz önüne alan bütüncül bir yaklaşıma dayalı olmasını.
– İkincil mağduriyetten kaçınılmasını amaçlamasını,
– Şiddetin kadın mağdurlarının güçlendirilmesini ve ekonomik bağımsızlığını amaçlamasını,
– Yerine göre çeşitli koruma ve destek sistemlerinin aynı binalarda bulunmasına imkan sağlamasını,
– Çocuk mağdurlar dahil, hassas konumdaki insanların spesifik ihtiyaçlarına dönük olmasını ve bu imkanların mağdurlara sağlanmasını temin edeceklerdir. Söz konusu hizmetler, mağdurun şikayette bulunarak dava açmasından veya mağduriyete neden olanlar hakkında ifade vermesinden bağımsız olarak sağlanacaktır.

Taraflar uluslararası hukuk uyarınca konsolosluk korumasına desteğe hakkı olan vatandaşlarına ve diğer mağdurlara bu tür hizmetleri sağlamak üzere uygun tedbirleri alacaklardır.

Yargı ile ilgili genel yükümlülükler

Taraflar mağdurun saldırgana karşı yeterli hukuki yollara başvurmasını sağlayacak yasal veya diğer tedbirleri alacaklardır.

Taraflar mağdurlara, uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak, güç ve yetkileri dahilinde gerekli önleyici veya koruyucu tedbirleri almayan devlet makamlarına karşı yeterli hukuki yolların sağlanması için gerekli yasal veya diğer önlemleri alacaklardır.

Ayrıntılı yükümlülükleri öğrenmek için İstanbul Sözleşmesini indirip okumanızı tavsiye ederiz.

İstanbul Sözleşmesine erişmek için TIKLAYINIZ.

Yorum Yap

Giriş Yap
Yazı Ekle